TAKIP LOGO

NFT

Yakın zamanda şöyle bir haber okuyacaksınız;

“Ünlü Şarkıcı XYZ yeni şarkısını 1000 ETH karşılığı ABC Crypto şirketine sattı. Şarkıyı sadece dinlemek 0.001 ETH, indirmek ise 5 ETH”

Veya; 

Ünlü fotoğrafçı Emirkan Corut’un 20 yıl önce çektiği “İstanbul’da Maskeli Kız” fotoğrafı 50 BTC ye NewYork’ta satıldı.

Yukarıdaki örnekleri biraz genişletebilir, biraz daraltabilirsiniz ancak gelecekte olacak olan bu.

Peki NFT bu geleceğin ne kadarı?

Hemen cevaplayayım bugünkü sistemle sıfırı!

Yani aslında bu gelecek bugünkü NFT üzerine kurulmuyor. Gelecekle bugünün tek ilişkisi bugünkü NFT piyasasının o günün altyapısını finanse ediyor olması.

Konuyu daha teknik açabilirim ancak yazıyı uzatmamak ve ana fikir fotoğrafa bir an önce gelebilmek için kısaca tanımlayacağım.

Blokzincir teknolojilerinin şu an maliyetleri çok yüksek (özellikle elektrik) bu nedenle sisteme sürekli yeni sağılacakların girmesi gerek. Tıpkı klasik saadet zincirleri gibi. Örneğin BTC madencilerinin sadece binde biri piyasanın yarısından fazlasına sahip ve yaptıkları madenciliğin maliyetini kalan bine dokuzyüzdoksandokuzun üzerine yani yeni katılımcılara yıkmak zorundalar.

Kripto piyasa oluşturucuları bu maliyeti kendi karşılamak yerine Web 3.0 gibi her şeyin para ile alınıp satılabileceği bir ortam ve NFT gibi bir Casino/Saadet Zinciri karışımı bir yapı kurarak karşılama yoluna gitti ve müthiş bir PR ile bu fikri özellikle Ortadoğu ve Uzakdoğu kültürlerinde etik gözetmeksizin zengin olma hayalleri kuran toplumlara çok iyi sattı.

Fotoğraf NFT ilişkisine gelince;

Fark etmişsinizdir NFT piyasası fotoğraftan çok illüstrasyon eserler üzerinde dönüyor.

Sadece bunu anlamak bile aslında meselenin sanattan çok yükte hafif pahada yüksek metalar üzerinde kurulu olduğunu görmeye yeterli.

Çünkü her bir baytı depolama maliyeti bu kadar yüksekken 50 milyon byte bir fotoğraf ya da video yerine 50 bin byte bir çizimi depolamak daha kolay.

Yani koleksiyoner adıyla büyük paralar ödeyen oyun kurucu depolama alanı az olan metalara gidiyor. Bu da esas hedefin sanat olmadığının en önemli gösterisi.

Tüm sanat dallarının yanında fotoğrafta da esas değer telif ve eşsizlik. Ancak bu iki temel konuda da NFT piyasasının vaat ettiği hiçbir şey yok. Ne telif konusu ne de eşsiz eser olgusu NFT oyun kurucularının umrunda değil. 

Daha anlaşılır bir örnek vereyim;

Bizim çocukluk zamanımızda okulda her erkek çocuğu gazoz kapağı toplardı.

Kapaklarınız ne kadar çeşitse veya o kapaktan ne kadar azsa o kadar değerliydi.

Örneğin bir Dimes şeftali suyu kapağı 10 Fuar Gazozu kapağına denkti.

Bir gün mahallemizde bulunan yazlık çay bahçesinde çalışmaya başladım ve hemen fark ettim ki büfede her gün yüzlerce meşrubat satılıyor.

Hemen meşrubat kapaklarını toplayıp sahiplendim.

Okul zamanı gelince de canım hangi kapağın değerini değiştirmek istiyorsa okula ondan onlarca götürdüm.

Artık piyasa belirleyen bendim. Sonra ne mi oldu? Ben sıkıldım!

Bütün kapakları arkadaşlarıma dağıttım ve gazoz kapağı sezonu kapandı!

Artık sakızlardan çıkan araba resimleri kıymetliydi.

İşte bu örnekteki gibi NFT piyasası oyun kurucularının sıkılması ya da verimlilik hesaplarına bağlı bu sistemde telif ve eşsizlik koruması gelene kadar olacak olan bu.

Bir gecede satın alınan tüm metalar değersizleşecek.

Bir fotoğrafçının yeni ufuklar vadeden bu alanda finansal kazanç adına bir şeyler yapmaya çalışması çok doğal.

Ama fotoğrafın geleceğini kendi fotoğrafçılığının geleceğini NFT de görmek ancak gazoz kapağı oynayacak yaş gurubunun zekası ile olur.

Üstelik oluşturulan topluluklarda tıpkı saadet zinciri gibi birbirinde NFT satın alarak değer yükseltme oyunu da bir sanatçılık değil bildiğiniz TOSUNCUK modeli…

Önce dernekçilikle (birkaç derdi fotoğraf olan dernek hariç), sonra bilmem AFIAP / MAFIAP ünvanlarının para ile satılması ve saçma sapan yarışmalar ile fotoğrafın içini boşaltan zihniyet şimdi de NFT ile boşaltma peşinde…

Fotoğrafçı ışıkla yazı yazar, fotoğrafçı ışıkla konuşur, fotoğrafçı ışıkla derdini anlatır…

Gerisi hava cıva…

Işığınız bol olsun…

e-Posta